13.11.2010

Drakula Istanbul'da 13 Kasim 2010 tarihli program kaydi


[download mp3]

Duzeltme: Bu haftanin sarkisi Inner Circle'dan Bad Boys idi. Karisiklik icin ozur dileriz.

4 yorum:

  1. programlarin hepsini cok begendim.Gerisini de heyecanla bekliyorum ama keske bu kadar kisa olmasa da daha darine inebilseniz.

    Neyse, bugunku program icin sunu sormak istiyorum: Bu anti-kahraman karakteri, Joker, Faust, Anakin veya Sauron , bir yandan karanlik taraftalar ama o karanlik tarafta olmalarinin bir durumu da sanki tensel arzulari kontrol edememleri. Yani onlari anti kahraman yapan seylerden biri de , kahramana gore arzularini kontrol altinda tutamamalari. Ama bu Batman'de bir alternatif , dunyayi anlamak icin bir yol olarak sunulurken, sanki digerlerinde , ornegin Voldemort veya Sauron'da , bir kotu durum, bir yapilmamasi gereken sey ornegi- kotu bir kontrolsuzluk durumu- gibi gozukuyor. siz kizlar bu konuda ne dusunuyorsunuz? yani arzularini kontrol edebilen, isteklerini bastiramayan anti kahraman karsisinda isteklerinin- mentorunun da yardimiyla- kontrolunu eline almis, arzularini ustun ruhunun (platon ruh- beden) bir araci yapan kahraman ....ve tabi bizim teorik olarak bu kahramanla ozdeslesmek istemek durumunda bulunmamiz.

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Aleph,
    Yorumlarin icin cok tesekkurler. Sorun gercekten cok alakali. Biz programlarimizda karakterin kahramana donusmesini gucunu kontrol etmeyi ogrenmesi olarak yorumlamistik. Ama senin dedigin gibi arzulari kontrol etme boyutu da var. Ozellikle "asiriya kacmamasi" gerek. "Asiri" olanin cezbedici yani (arzu, hirs, zevk, vs.) kahramani karanliga surukleyecek seylermis gibi gorunuyor. Burada da Bati felsefesi ve geleneginde Aristotle'dan itibaren ve sonra ozellikle Hristiyanlikla gelisen "orta yol" idealinden sozedebiliriz. Zaten 19. yuzyildan itibaren Lautreamont gibi yazarlar tam da buna karsi olarak asiriyi betimleyip ovmusler. Yaptigin Batman yorumu da buna uyuyor.
    Ilerki guzel yorumlarini da bekliyoruz.

    YanıtlaSil
  3. Sevgili Aleph,

    Irmak`in da belirttigi gibi oldukca onemli bir noktaya parmak basmissin. Gectigimiz 3 programda ele aldigimiz kahraman, mentor ve anti-kahraman arasindaki uclu iliskiyi "arzu" uzerinden okumak bu tartismaya yeni bir boyut kazandiriyor. Ornegin kahramanin gencliginden ve deneyimsizliginden oturu kontrol edemedigi arzularini bir mentor yardimiyla kontrol altina alabilmesi; anti-kahramanin Jung`un Golge arketipinde bahsettigi hirsli, ac gozlu ve tatminsiz karanlik tarafi nedeniyle surekli daha fazlasini istemesi (ve bu noktada Faust ve Dr. Jeykll and Mr. Hyde orneginde oldugu gibi seytanla pazarliga oturmasi); ve yine anti-kahramanin "asiri ve kontrol edilemeyen" yonlerinin Irmak`in bahsettigi orta yolcu etigin disina cikmasi, bu nedenle bizim icimizdeki "golge"ye hitab etmesi ve boylelikle bizim anti-kahramanla kurdugumuz ozdeslik. Bu noktada mentor bir "super ego" gorevi goruyor. Demek ki "super ego" sayesinde kontrol altina alabildigimiz arzularimiz ve "golge"ye attigimiz bastirilmis ancak zaman zaman geri tepen arzularimiz arasindaki cekisme, bizim hem kahramanla hem de anti kahmaramanla ozdeslik kurmamizi sagliyor.

    Yaratici katkilarin ve tartistigimiz noktalari gelistirmemizi sagladigin icin tesekkurler. Artik her programdan sonra yorumlarini bekliyoruz.

    YanıtlaSil
  4. merhaba,
    sınıflandırma çabanızı takdir etmeme rağmen fantastik edebiyatın modern örneklerine bakarsak anakin dahil arketipe uymayan örnekler görüyoruz. Anakin'in kendi düşüncesine ya da iki mentorundan biri olan palpatin'in etkisiyle doğru gördüğü yol, tüm sorumluluğu alıp işi kaynağında bitirmek ve kendini feda etmekti bence. Kahraman görevi gereği ara sokaklardan da geçiyor. Yinede hikayenin sonunda çoğunluğun yararına seçimler yapmaktan geri durmuyor. Buna örnek Dragonlance'den Raistlin ( ki tartışılabilir.) ve Vlad Taltos serisinden Vlad'ın kendisi verilebilir.

    Blog sayfanız sayesinde cumartesi günü de çalışan ben şu ana kadarki programların hepsini bir solukta dinleyebildim. Emeğiniz için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil